Beklenmeyeni Beklemek Mümkün mü? Saturn-Pluton Oğlak burcunda retro ve kavuşumda…

Arayışınız Işığınızdır

Beklenmeyeni Beklemek Mümkün mü? Saturn-Pluton Oğlak burcunda retro ve kavuşumda…

25 Nisan 2019 Arketipler Makaleler 0

24 Nisan 21:50 civarında Pluton retrosu başladı. 30 Nisan 04:00’de Satürn retroya girerek ona eşlik etmeye başlayacak… Pluton 23 derece oğlakta, Satürn 20 derece oğlakta… Efendim yalnız değiller, güney ay düğümü de oğlak 20 derecede aralarına girmiş bulunuyor…

Bu üçlü oğlak ittifakı neler yapmaz? Aslında yapacaklarını anlatmaktan vazgeçip yap-a-mayacaklarını anlatmayı mı seçsem? Dedim… Olacakları tahmin etmeye çalışmak mümkün değil çünkü… 

Bu üçlünün öz cümlesi: “Beklenmeyeni bekle, şimdiye kadar oluşturduğun katı disiplinleri, hiç beklemediğin gizemli ve esrarengiz yollarla sorgulayıp yıkıp dönüştürmeye başlıyoruz ve bunu tüm yaptıklarının karmik sonuçlarına göre yaşayacaksın” olacak ve yaz boyu devam edecek… Kısacası; Artık işi biten eski bir binanın yıkım öncesi ölçüm biçimi ne ise bu retronun görevi de o olacak…  Hiç endişeye gerek yok, yerine gelecek binamızın son sistem planı zaten hazırda bekliyor… Uranüs boğa Hygeia ile titizce ve estetik kurallar çerçevesinde sanatsal olarak çalışıyor bu plan üzerinde bir süredir. Uranüs hangi evinizden geçiş yapıyorsa ona bakmalısınız yeni planın hangi özelliklerde ve hangi konuda olduğunu öğrenmek için…

Oğlak burcu neleri temsil eder ona bir bakalım öncelikle… Oğlak Satürn tarafından yönetilir, zodyakta 10. Evden sorumludur. 10. Ev hayat ağacının meyve veren dallarıdır, yani yaşama verilen ürünler, kendimizi beyan etme noktamız, yücelim ve kariyer alanıdır. Bu nedenle disiplin ile şekillendirip kullanmak, kimliklenmek onunla gerçekleşir. Ve bunu tek başına yardım almadan yapmayı sever; Oğlak, hedefe kilitlenen yalnız dağ keçisidir. 

Oğlağın yöneticisi Satürn, Toprak, öncü ve dişildir. Bedende kemikler, iskelet yapısı ve DNA yazılımıdır, fiziksel bedenin formunu oluşturan, dünya yaşamının başlatıcısıdır. Sınırlar, gelenek, ciddiyet, koşullar, disiplinler, kısıtlılıklar, kontroller, nizami kurallar, zaman ve mekana tabiiyet, yaşamın ölümle sonlandığı bilgisi Satürnün işidir. Bu yüzden ona, karmanın lordu ve zamanın efendisi adı da verilir. Satürn kaderimizin gerçekleşmesine yardım eder. Çünkü o, seçilmiş kaderin sınırlarını belirleyendir. Güneş sisteminde durduğu yer de tam bunu anlatır. Astronomlar, uzayda yaşam arayacaksak önce Satürn özelliklerinde bir gezegen bulmamız gerektiği söylediler 2018 yılında… 

Geri giden Satürn ise var olan tüm yapıyı, kökleri, ataları, anneyi babayı, değerleri, inançları, yaşam biçimini, standartları sorgulatır. Yani retro, yazılmış, belirlenmiş tüm disiplinlerin zaman ve bize uyumlanıp uyumlanmadığını kontrol etme dönemidir. Dayanıklılığımızı ölçer, kuşku verir, otoriteyle ne kadar barıştığımızı test eder. 

Pluton ise yeraltı dünyasının ve ölümün efendisidir. Toprağın altına giren beden hücrelerine ayrışarak başka canlılara ve formlara dönüşür. Bu yüzden Pluton; Derin köksel dönüşüm sağlayan, ıslahatçı, ölümle ve yeniden doğmakla öğretendir. Var olan her şeyin ana çekirdeğine ve köküne sızmak ister. Gizli arzular, takıntılar, içe derine kapanmalar, manipülasyonlar, cinsellik, bilinçdışı istekler, kişisel güce ve gizeme düşkünlükler, kıskançlıklar, büyü enerjileri onun alanındadır. Eskiyi bıraktıran, gizemli yollarla dönüştüren, eskimiş disiplinleri alaşağı eden, eski yapıları deviren ve çökertendir. Bu yüzden sıra dışı yollarla iyileşmek ve şamanik yollar onun yönetimindedir. Hipnoz ederek, esrarengiz dürtüsel yollarla öldürüp yeniden doğuma kapı açandır. 

Pluton ile Satürn yan yana geldiği her dönem dünyada ciddi değişiklik yaratmıştır. Bu değişimler bazen kolay olmayan yollarla olsa da, sonuçta değişim hep kazanandır. Sabitlik ve kurallar bizi korumaya çalışan sistemler olsa da, sistemin içinde rehavete düşen bizleri dönüşüme çeken güçlü enerjiler görevi devralır. Zira insan elinde bulundurduğu hiç şeyi bırakmayan istemeyen, tutucu bir davranışa meyillidir çoğunlukla…

Retro uzun bir süreç olduğu için genellikle iki ev alanımızdan etki alacağız… Yükselen burçlara göre her burcun Retro transiti sırasında etki alacağı ev konumları kişisel doğum derecesine göre değişiklik gösterdiği için yanıltıcı bilgi vermemek adına bir liste yayınlamıyorum, kafalar karışmasın… Ayrıntılı bilgi isteyenler lütfen doğum haritanızı bir astrolog desteğiyle inceleyin…

Bu dönemde kendinize soracağınız sorular şunlar olmalı bu nedenle: Dönüşüme ve bırakmaya açık mıyım? Bıraktığım her şeyin yerine daha iyisinin geleceğine inancım var mı? Kendimin tüm geçmiş edimlerinden razı mıyım, keşke dediğim neler var? Hangi korkularım kalmış yüreğimde? Kendi üst benliğimin ışığına henüz çıkarmadığım hangi karanlıklarım var?

Bu sorular içinde negatif cevap verdiklerimiz varsa, Retro sırasında yola çıktığımız noktaya geri dönmeye, sil baştan yapmaya mecbur kalabiliriz. Çünkü bu dönemin tüm gezegen kombinasyonlarının kolektif amacı; bizim üst benliğe doğru özgürleşmemizi sağlamak ve oğlak döngüsü nedeniyle hayata hak ettiğimiz kariyerlerle devam etmemize olanak sağlamaktır. Hak ettiğimizin ne olduğu ise yaşam boyunca ilmik ilmik dokuduğumuz halıda saklı. Dönem sonunda bu halıyı evimize serip üzerine oturmamız gerekiyor… Belki de uçan bir halı dokuduk, belki bir Hereke ipek halısı, belki Isparta yün halısı dokuduk. İlmikleri düzgün attık mı, desenin yanlışları var mı, çözgüsünü, kirkitini sıkı tuttuk mu? Halıyı tezgahtan çıkarınca dağılacak, çözülecek bir halı dokuduysak yeniden dokuma görevi verebilir hayat bize… Bu yüzden tüm korkulardan arınmış, görevleri layığıyla yerine getirmiş, keşkeleri temizlemiş, hedeflerimizi kendimiz için doğru belirlemiş olmalıyız. Önemli olan bu sorulara objektif yanıtlar verebilme idrakine ve özgürlüğüne sahip olmamızdır… Yaptığımız yanlışları kabul edip, dönüştürmeye açık olabilirsek, halımız tezgahtan çıktığında üzerine binip rahatça oturabilir hatta uçabilir ve mutlulukları, özgürlükleri keşfedebiliriz. 

Hiç üşenmeden, korkmadan, kaçmadan kalabilirsek dönemin sonunda özgürlük var… Tıpkı Sezen’in şarkısı gibi…

Diyorlar ki bize eninde sonunda hayat herkesi kuzulaştırırmış
Döve döve yola getirirmiş sonunda mutlaka uzlaştırırmış
Onların hiç aklı yok muymuş haaaaa tekmili toptan salak mıymış
Baş kaldırmak sadece hayatı büsbütün zorlaştırırmış (Satürn Efendinin disiplini)

Bizi de dövsün hayat
Bizi de yorsun varsın
Geciktirirler ancak, durduramazlar(Güneş döngüsünde yaşam benliği)

Geleceğe akar zaman
Korkan yerinde saysın
Bütün boşluklara sızar yeninin gücü azar azar (Pluton sızması)

Bıkmadan usanmadan
Yaş alırken yaşlanmadan
Pas tutmadan yas tutmadan
Eğilmeden bükülmeden
Ezmeden ezilmeden
Kin tutmadan kül yutmadan (Güney Ay düğümü Oğlak; kanmaz, kül yutmaz, karmayı yaşatır) 

Yaşamak istiyoruz yaşayacağız
Hem de yasaksız bahçelerde
Tıpkı tören gibi tıpkı şölen gibi
Dolu dolu doya doya tamam mı? (Ahh Jüpiter yay özgürlüğü)

Çekirdeksiz üzüm zeytin dalı
Çiçek balı kan portakalı tadında
Umut dolu hayat dolu 
Peki ya siz devam mı? (Oğlak Retro sorgulaması)

Durur mu dünya döner
Kiminin yangını söner
Kimi anlam çoğaltır
Kimi anlam gömer (Kuzey ay düğümü yengeç; sonuçların ödülü yaşanır)

Su akar denizine kavuşur
Deniz okyanusuyla buluşur
Değişir her şey değişir
Daha oynanmadı son el (Devrimci Uranüs boğada)

Şarkıyı dinle: Tempo

Tıpkı şarkıdaki gibi; Bıkmadan usanmadan,yaş alırken yaşlanmadan, pas tutmadan, yas tutmadan,eğilmeden bükülmeden, ezmeden ezilmeden, kin tutmadan, kül yutmadan yaşayacağımız bir dönem olması dileğiyle hepinizi yüreğimle kucaklıyorum… 

Nesrin Dabağlar

25 Nisan 2019



Sharing is caring!