19 Şubat 2019 Başak Dolunayı

Arayışınız Işığınızdır

19 Şubat 2019 Başak Dolunayı

19 Şubat 2019 Makaleler 0

Dolun-ay … Dolduk taşıyoruz günlerdir aslında.. Gözyaşları sel gibi akıyor. Çok mu karamsar oldu? Hayır… Gözyaşı iyidir, ciddi temizlik yapar… Ağlamak onurludur, ağlamak insan olduğunu yaşamaktır, hissediyor olmaktır… Skype, messenger, mail, telefon susmuyor yine bugünlerde… Ağlıyorum hocammmm, ne yapmalıyım… Merak etmeyin diyorum, ben de ağlıyorum… Açıyoruz Skype, karşılıklı ağlıyoruz kaç gündür… Shiron koç burcuna geçti aynı zamanda, her yaralı başka bir yaralının yarasını sarmaya çalışıyor… Artık kim kime yetişip sargı bezi (mendil) yetiştirebilirse… O döneme girdik… Uzunca bir süre devam edecek Shiron Koç burcunda… Şifa adına yeni yollar, başlangıçlar dönemi… Tıp dünyasından da, şifacılık enerjisi ordusundan da yeni yöntemlerin keşfine hazır olun, geliyor… Birbirimizi iyileştireceğiz…

Dolunay Başak burcunda… Başağın hikayesini biliyor musunuz? Başak burcunun temsilcisi, yer altı tanrısı Hades tarafından kandırılıp kaçırılan Persephonenin annesi Demeter’dir.. Bu dolunayda Demeter ağlıyor içinizde… Çok değer verdiği canının parçasını kaybeden anne… Allah korusun herbir evladın acısından hepimizi… Bu hikaye bir metafor sadece… 

Hepiniz bu dolunayda, ay transit geçişinde hangi evininizden geçiyorsa o alanda bir tuh gitti, olmadı dediğiniz soyut ya da somut bir kayıp için kederdesiniz… Üstelik bir de Ayın tam yanında transpluto var ve kavuşum yapıyorlar başak burcunda… Transpluto mükemmeliyetçi tavırlarımızın pik yaptığı noktadır. Ayrıca kendimize yetebilme noktamızdır. Yani dolunay diyor ki, her ne için ağlıyorsan otur kabullen ve kendi kendine yetmeyi öğren…

Mükemmeliyetçiliğinizin olmazsa olmaz halinde yaşanan bazı durumlar vardır. Hani gelin kız evinden çıkıp giderken ağlar da dön hadi diyene; hem ağlarım hem giderim cevabını verir ya… İşte bu… Çok istediniz, arzu ettiğiniz, niyet ettiniz.. Ihhh olmadı… Çünkü belirlediğiniz kabul koşullarınız var, yani transpluto… Koşullarınızı biraz silebilseniz belki de olacaktı… Ama yok, silmenizin de imkanı yok… Olacaksa ya sizin koşullarınızda olacak, ya da olmayacak… Ne koşullarınızı bırakabildiniz, ne arzu ettiğiniz şeyi bir süredir… Ama bitti… Bu dolunay ile gerçeğinizi kabul edeceksiniz… Ağlayacaksınız… Korkmayın ağlamaktan, berekettir biliyor musunuz aynı zamanda… 

Demeter tohumu yer altına gömer ve kış yaşanır, gökler yağar, hava soğur, fırtınalar çıkar… Ama güneş çıkıp toprak yeşerdiğinde o tohum yer altından dünyaya fışkırır. Yani sırasıyla bütün tabiat elementleri görevini yerine getirir. Kışın toprak tohumu bağrında koruyup bekletmese bahar gelince yeşermez, yaz gelince de hasat gerçekleşmez… Yukarıda ne varsa aşağıda o vardır diyen temel bir enerji yasası vardır… 

Sizin için de aynı şey geçerli… Bırakın tohum toprağın bağrına gömülsün, izin verin… Demeter’in öyküsü nasıl devam ediyor biliyor musunuz? Demeter dünyayı kurutuyor kızgınlığından, kıtlık başlıyor, çok ağlıyor ve öfkeli çünkü… Sonunda ona yardım ediyor kızının yerini bilenler ve Persephoneyi buluyor Demeter… Kural gereği yer altına (ölüme) giren ve orada yemek yiyen geri dönemez. Üstelik Persephone Hadese kanarak onun verdiği dört nar tanesini yiyor. (Nar bereket sembolüdür biliyorsunuz) Ama bir anlaşma yapılıyor aralarında. 

Yer altına kaçırılan Persephone (tohum) onu kandırıp kendine eş yapan Hades’in koynunda 4 ay, yeryüzünde annesi Demeter’in yanında da 8 ay kalır mitin öyküsüne göre… Yukarıda ne varsa aşağıda o vardır… Güvenin ilahi sisteme… Arzunuzun niyetinizin tohumu vakti geldiğinde yeşerecek… Nerden mi biliyorum? Gökler söylüyor… Ben okuyorum sadece…

Bu dolunayda çok güzel bir karşıt açı yerleşimi var… Ayın tam karşısında Güneş var zaten… Ama Güneşin yanında da ne var biliyor musunuz? Vesta ve Fortuna… Yetmedi yanında Neptün, yetmedi Merkür var. Neptün hayallerin, rüyaların gezegeni, Merkür aklın gezegeni… 

Vesta yürek ateşi, Fortuna talih şans noktası… Yani diyor ki, her ne ise bırakmak zorunda kaldığın ve uğruna ağladığın, sabırla bekle baharı, benim sana çok büyük bir sürprizim var… Şimdi olanı kabullen ve özgür bırak… Gözyaşlarını iyi kullan, dozunda kullan, seni ferahlatsın ama yer altına gömmesin… Yer altında yemek yeme, sadece nar tanelerini al ve oradan çık… Gözyaşlarını hisset, yaşa ve sonra gülümseyerek bir şarkı söylemeye başla… Hayallerini bırakma ama sakın ha aklını da bırakma… Yanyana tut… Yüreğindeki ateş ile Fortunanın şans rüzgarına bin ve geleceğine uçmaya başla….

Mutlu bitişler, mutlu başlangıçlar diliyorum… Aşk ile yazdım… Sevgi ve saygılarımla… 19 02 2019 Ankara

Nesrin Dabağlar

İletişim: 0539 5092313

Sharing is caring!