Mitolojide Baba Oğul Çekişmesi: Satürn ve Jüpiter
Çok önemli iki kütle olan Satürn ve Jüpiter, aslında mitolojik olarak baba-oğul arketipidirler. Kronos ve Zeus Yunan isimleridir. Satürn yani Kronos, gökyüzü tanrısı Uranüs’ün oğludur. Uranüs, çocuklarından korktuğu için onları doğar doğmaz eşi Gaia’nın karnına geri teperek hapsetmişti. Ancak Satürn, babasını devirmiş ve tanrıların yeni lideri olmuştu. Fakat tahta geçen Satürn, tıpkı babası gibi çocuklarının kendisinin tahtına geçmesinden korkarak, doğan her çocuğunu yutmaya başladı.
Eşi Rhea, son çocuğu Jüpiter’i (Yunan mitolojisinde Zeus) kurtarmak için kayınvalidesi Gaia ile birlikte bir plan yaptı. Jüpiter doğar doğmaz gizlice Satürn’den kaçırıldı ve büyütüldü. Büyüyünce, Jüpiter babasının sarayına geri dönerek ona karşı savaş açtı, onu yendi ve babasının yuttuğu kardeşlerini serbest bıraktı. Böylece tanrılar arasındaki iktidar Jüpiter’e (Zeus) geçti. Tanrılar panteonunu kurarak 12 kişilik meclisli yönetimi başlattı. (12 Burç ve Zodyak)
Bu hikaye, kuşaklar arasındaki mücadeleyi, değişimi ve eski düzenin yerini yeninin almasını simgeler. Aynı zamanda kadim ve eski olanın mutlaka yeni ve genç olana yerini bırakması gerçekliğini de anlatır. Bir diğer deyişle; Satürn ile Jüpiter arasındaki ilişki aynı zamanda; tekamül, gelişim, evrim, olgunlaşma, yükseliş, ilerleme, kendini gerçekleştirme ilişkisidir ve astrolojide de bu yaklaşımla baktığımızda bize çok şey anlatır.
Satürn ve Jüpiter’in mitolojik baba-oğul hikayesi ile tekamül yasası arasında güçlü bir sembolik bağ vardır. Tekamül yasası, ruhun gelişimi, olgunlaşması ve yüksek bilinç seviyelerine ulaşması sürecini anlatır; yani ruhun deneyim ve öğrenme yoluyla evrilmesidir.
Satürn, tekamül yasasında genellikle ruhun sınavları, kısıtlamaları ve sorumluluklarıyla ilişkilendirilir. Satürn, ruhun disiplinle, sabırla ve sınırları tanıyarak olgunlaşmasını sağlar. Bu bazen zorlayıcı, karmayı ve geçmiş dersleri yüzeye çıkaran bir süreçtir. Satürn’ün mitolojik hikayedeki baba rolü, eski düzeni, atasal kuralları ve kuşakları, materyal ve madde sınırlarını ve geçmiş yükleri temsil eder. Aynı zamanda kurulmuş her türlü eski düzenin kütle yapısını, fiziki inşa kalıplarını, bedende kemikleri, omurgayı ve DNA’yı, genetik bilgi ve datayı, yapısal tüm maddi sınırlılıkları korur. (Eski versiyon alt benlik kişiliğimiz)
Jüpiter ise ruhun genişlemesi, büyümesi, yeni farkındalıklar kazanması, tekamül etmesi ve evrimiyle ilişkilidir. Jüpiter, ruhun potansiyelini keşfetmesini, özgürleşmesini ister ve bu amaçla; büyümeyi, yolculuk yapmayı, bilginin bilgeliğine ulaşmayı ve üst kemaleti aramayı, inançların genişlemesini ve daha yüksek bilinç seviyelerine ulaşmayı sağlamaya çalışır. Mitolojideki “oğul” arketipi olarak, eski düzeni (Satürn’ü) yenen, yenilik, umut ve gelişim simgesi olan bir figürdür. Jüpiter tek başına tahtta oturuyor gibi görünse de 12 li bir meclis ile yönetimi paylaşarak, kaderin çoklu iradesinin gerçekleşmesine aracılık eder. İnsan olanın kendi kaderinde yetkinlik kazanması için onun üstben ile iletişim kurmasını hedefler. (Hedeflenen bilge üst benlik kişiliğimiz)

Füsun Nesrin Dabağlar
arketipler astroloji astroloji eğitimi eksantrik astroloji harita analizi jüpiter nesrin dabağlar satürn
