Ay Akrepte Mars Boğada
AY AKREPTE, MARS BOĞADA…
Ay akrepte, Mars Boğada… Merkür, Neptün, Güneş ve Vesta balıkta… Şiron ve Uranüs Koçta… Venüs, Pluton, Saturn Oğlakta… Jüpiter Yayda…
Ay akrepte iken, aşkın, romantizmin diplerine sürüklüyor ve duygusal tüm yanlarımızı derinleştiriyor. İç dünyamız böylesine derinleşmek isterken, şu anda Mars boğada olduğundan eylemlerimizle kendimizi çok da iyi ifade edemez, kendi duygularımızda ayak direriz. Kendi bireysel ihtiyaçlarımızı öne almayı istesek de, kendi derinliğimizde saklanıp taleplerimizi karşımızdakine söyleyemeyiz… Estetik, sanat, yaratım, güzellik ararız karşımızdakinde. Beklentimiz sevgilidense; Güzel bir söz ile kalbimi okşasın, romantik bir ortam hazırlasın, elinde bir çiçek ile gelsin, sürpriz yapıp beni seçsin… Beklentimiz anne-baba ya da yakınımızdan ise şefkat göstersin, maddi yardım versin, güvence sunsun isteriz… Tüm beklentilerimiz duygusaldır ve derinlerimizde saklı olandan yola çıkar…
Mantıklı mıdır taleplerimiz? Ihhh…. Merkür balık, Neptün balık, Güneş balıkken pek mümkün değil… Eh yüreğimizin ateşi Vestamız da balıkta… Daha ne olsun. Aklımız alık (Merkür), hayallerimiz büyük (Neptün), Yüreğimiz de aşık (Vesta), ama yaşamın akışı (Güneş) balçık…
Amma velakin Şironumuz koça girdi, Uranüs zaten koçta… Bu ne demek? Duygusal, bilinçaltısal, dipsel tüm arzularımız, dürtülerimizin dozunun artması ve karşılanmayışı sonucu aldığımız yaralar, kendi kendine şifalanmaya mecbur olacak ve bu durum kendimizdeki devrimi başlatacak. Özgürleşeceğiz, canımız yanacak ama ciddi değişeceğiz…
Benim tüm arzularımın ve beklentilerimin gerçek hayatta karşılanma olasılığı nedir? İşte bu soruyu soracağız kendimize… Ve kendi iç hazinelerimize, yeraltı kaynaklarımıza dönüp bakacağız. Kendi kendimize yetme noktalarımızı yeniden gözden geçireceğiz. Çünkü Venüs, Pluton, Satürn oğlakta… Disiplin ha disiplin diye bağırıyor üçü de… Venüs yaratım, Pluton yeraltı, Satürn eli sopalı karmik öğretmen…
Jüpiter yay iken yüksek benliğimiz; kop git kendi köyüne, var çık kendi dağlarına, koş yürü kendi maceralarına diyor… Yüksel, yüksel, yüksel…. Yüksel haydi… Söylemesi kolay… Yapması?
Denemek lazım… Belki başarırız…
Derin duygular, derin yorumlar… İçinden çıkılası gibi görünmüyor ay akrepte iken…
E vaktidir bu şiirin o halde…
DAĞLARINA DÖN
Dağlarına dönsene sen…
Senin dağlarına…
Karışıp katışsana zirvendeki o puslu dumanlara…
Say ki, ben dağdaki dumanım… Sen ışık ol…
Say ki, ben kurumuşum bir yaprak gibi…Sen su ol…
Say ki, ben dağın ardıyım görmediğin… Sen göz ol…
Say ki, ben sis olup kaplamışım zirveyi… Sen zirve ol…
Say ki, ben bir kuş olup uçmuşum bir çınarın dalına…
Sen ağaç ol…
Say ki, ben bir fısıltıyım rüzgarın içinde…
Sen rüzgar ol…
Say ki, ben bir tek bir sözüm fısıltının içinde…
Sen cümle ol…
Aşk söylesin bütün cümleler bilinmeyen dillerde…
Aşk söylensin dağdaki tüm rüzgarların dilinde…
Aşk olup insin sisler…
Aşk koksun çimler…
Aşk olup ben kaybolayım o sislerde…
Sen sis ol…
Haydi!
Dağlarına dönsene sen, benim dağlarıma…
Sevgilerimle 24 Şubat 2019 ANKARA Nesrin Dabağlar
astrolog nesrin dabağlar astroloji ay akrep ay burçları harita analizi mars boğa yıldız haritası zodyak