Psoas Kası ve Yalnızlık

Arayışınız Işığınızdır

Psoas Kası ve Yalnızlık

13 Şubat 2019 Makaleler 0

PSOAS KASI VE YALNIZLIK… (Bu yazı sevgililer günü hediyemdir tüm sevgililere) 

Yıllardır binlerce kişiyle nefes çalışması yaptım. Çalışma yaptığım herkes seans sonrası “Nefes bu ise şimdiye kadar aldığım neydi” diye sorar genellikle… Blokajlanan bölgeler açılıp nefes genişleyince hayat blokajları da açılır. 100 de 100 net sonuçtur, yıllardır sevinçle yaşarım. Bu nedenle nefes koçluğu yapmaya aşkla devam edebildim, zira kolay değildir işimiz.

Nefes çalışmaları sırasında tespit ettiğim en derin ve katı blokajlar, leğen kemikleri iç bölgesi ve pelvik bölgededir. Nefesi daha iyi alabilmek için yaptığımız tüm çalışmalarda biz nefes eğitimcileri her ne kadar teknik ve teorik kısımda kalmaya çabalasak da, yol bizi sürekli ruha doğru götürür. Çünkü nefesin tam kapasiteyle, doğru beden açılımıyla ve dengeli senkronizasyonla alınmasına engel olan beden blokajları çıkar karşımıza. 

Bedenin nefesin içine katılmayan herhangi bir bölümünü nefese katmaya çalışırken o bölgeye zorunlu olarak dokunmak zorunda kalırız. Çalıştığım binlerce vakada en çok dokunduğum bölge ise Pelvik bölge ve Psoas kasıdır. Yanlış alınan diyafram nefesinin sorumlusu da nefesin içine katılmayan Psoas kasıdır. Psoas kası esnekliğini kaybettiğinde, diyafram bölgesi sadece mide ve göbek bölgesinde ileriye doğru şişer. Genellikle özel bölge olduğu için de ona pek ilişilmez çalışmalar sırasında. Kişiye nefesi bedenin alt bölgesinde çalıştıracak egzersizler verilip, kişinin bunu uzun sürede kendisinin halletmesi beklenir. Özellikle uzman ile danışan arasında cinsiyet farkı olduğunda iş biraz daha zorlaşır. 

Oysa PSOAS kası cinselliğin de en önemli işlevselliğine sahiptir. Ruh kası adı verilmiştir Psoasa. Gözlemlediğim ve danışma verdiğim tüm vakalarda, bu kasın sertleşmiş, kısalmış, esnekliğini yitirmiş olmasının kişinin cinsel yalnızlığı kadar ruh yalnızlığını da gösteriyor olduğunu ilginç bir şekilde gördüm yıllardır. En ilginci de bunun evli ya da bekar olmalarına bağlı olmadan görülüyor olmasıdır. 

Yani doğal olarak aktif bir cinsellik yaşıyor gibi görünen pek çok kişinin gerçekte ruhsal olarak kendini yalnız hissettiğini görmek şaşırtıcı elbette. Bu tür vakalarda tespit ettiğim durum ise açık ve net bir şekilde Psoas kası esnekliğinin yitirilmiş olmasıdır. Kişiler (her iki cinste de aynı olmak üzere), fiziksel olarak bedenlerine kabul ettikleri eşlerini ruhsal dünyalarında kabul etmediklerini tespit ettim. Bu kişilerin ruh-Psoas kasları zamanın içinde kasılmış, blokaj almış ve sertleşmiştir. Sonuç olarak derin ve gizli bir mutsuzluk mevcuttur. Psoas kası, ne ilginçtir ki; kişilerin ruhlarına başka bir ruhu kabul ettiği kastır aynı zamanda. Bu yüzden Psoas esnekliği, birlikteliklerin sağlığı için çok önemlidir. 

Şimdi gelelim yalnızlık gemisinde hayatı seyredenlere… Bu da olmadı deyip, her bir denemesi hüsranla bitenlere… Ya tüm güzelliğine-yakışıklılığına rağmen hiç sevgili edinemeyenler?Bahtsız kaderim diyenler…

Şimdi hepiniz ayağa kalkın ve üst bedeninizi belinizden itibaren bir çamaşır ipine serilmiş gibi ellerinizi yere doğru salıp bırakın ve ikiye bükülün… Arka baldır kaslarınıza bakın, esneklik sıkıntısı ve gerilim acı hissediyor musunuz? Eğer esneklik eksikliği ve gerilim hissediyorsanız yüksek ihtimalle Psoas kasınız sert ve gerilimlidir. Nefes alın bu pozisyonda alt karın bölgeniz ve pelvik içi bölgeniz nefes ile şişiyor mu ikinci olarak da bunu test edin. Şimdi tekrar doğrulun ve ellerinizi leğen kemiklerinizin üzerine koyup başparmağınızla legen başlarından bir cm içeriye hafif bası yapın ve nefes alın. Nefes alışınız sırasında bu bölge dışarıya doğru şişiyor mu? 

Ne oldu? 

Evet alt Psoas kasınız çalışmıyor, o yüzden hayatınıza kimsenin girmesine zihninizin tüm isteğine rağmen bedeniniz izin vermiyor, bilesiniz… Blokajlısınız…

Gelelim neden blokaj oluşur sorusuna… Bu bölge o kadar özeldir ki, çok küçüklüğünüzde cinsiyetinizi, cinselliğinizi keşfederken elinize vurulması, yasaklanmanız, ayıplanmanız ya da ya da o bölgenize sizin istemediğiniz kişilerin istemediğiniz şekilde dokunması ile başlar ilk blokaj. Ve blokajların en katısı en zorudur bu, hafızanız unutur çünkü… Ama bilinçaltınız ve bedeniniz unutmaz… Tabi ki çeşitli türlü yüzlerce blokaj nedeni var bu bölge ile ilgili…

Tehlikeli bir konuydu… Ama bu kadar açık yazıp paylaşmak artık kaçınılmaz oldu benim için… Her gün dokunduğum seanslarda çözmeye çalıştığım o muhteşem yalnızlıkların altından hep Psoas çıktı… Ağlaşarak, sarılarak, hıçkıra hıçkıra… Bugün yine yaşadım bir tanesini… Günde kaç kişiye nefes ile dokunabileceğimin sayısı belli… 

Ve yarın sevgililer günü… Kaç kişinin canı yanıyor kimbilir? 
Tüm çabanıza rağmen bir türlü hayatınıza bir kişi giremiyor ise lütfen Psoas esnekliğinizi kontrol edin… Son derece emin ve iddialı olarak söylüyorum, araştırın, okuyun, benim de başkalarının Psoas ile ilgili yazıları var… 

Unutmadan Psoasın tek görevi bu değil… Okuyun, sayısız konuda önemlidir…. 

Sevgililer Günümüz Kutlu Olsun… Kaç Şubat? 
14 Şubat değil, 365 Şubat. 

365 şubat ile ilgili yıllar önce yazdığım bir yazıyı da az sonra paylaşıyorum…

Tüm sevgimle dostlar… <3 Nesrin Dabağlar 13 Şubat 2019

Sharing is caring!